Geçen hafta bu köşede yayınlanan “Üstad kimlere ‘anarşist’ diyor?” yazımız (8.4.16) üzerine, müdakkik Ankara okuyucularımızdan Metin Tez Emirdağ mektuplarından birindeki şu pasajı hatırlattı: “Bu kışta bana verilen elîm sıkıntıların bir sebebi: Selaniklilerin istibdad-ı mutlakları, serbest fırkalarla kırmasına yardımım olmasın diye beni herkesten tecrid ettiler. Risale-i Nur, binlerle benim bedelime konuşuyor, küfr-ü irtidadı kırıyor, anarşiliği bozuyor.” (s. 266) İstibdad-ı mutlakın uygulama adresine açıkça işaret eden bu ifadelere ilaveten, Üstadın yukarıda bahsi geçen yazıda işlediğimiz sorulu-cevaplı diyaloğun bir yerinde düştüğü not da aynı mesajı veriyor. Üstad “Anarşist nazarıyla bakıyorum” dediği kişiler için şu ifadeyi kullanıyor: “Zira onlardan birisi—Allah etmesin—bin sene yaşayacak olsa, adeta mümkün hükümetin hangi suretini görse, hülya ile yine razı olmayacak. Şu hülyanın neticesi olan meylü’t-tahrip (tahrip arzusu) ile, o sureti bozmaya çalışacak.”