Yeni Asya’nın 1999’da, Marmara’yı vuran 17 Ağustos depreminden
sonra Kocatepe Camiinde tertiplediği 9. Bediüzzaman Mevlidi de
“olaylı” geçti.
Risale-i Nur’daki deprem bahislerinden derleyip gazeteyle birlikte
okurlara verdiğimiz “İlahî İkaz: Deprem” kitapçığı tam mevlid günü
Hürriyet gazetesinde haber olunca, gazetecilerin Mehmet Kutlular’a
soruları bu eksende şekillendi.
Kutlular da o zamanki Kandilli Rasathanesi Müdürü Ahmet Mete Işıkara’nın “Depremin merkez üssü Gölcük’teki donanma karargâhı” sözünü aktarıp, bu üssün aynı zamanda 28 Şubat planlarının hazırlandığı merkez olduğunu hatırlattı ve depremin manevî sebepleri meyanında 28 Şubat kaynaklı zulümlere atıf yaptı.
Bu sözler ertesi gün basın üzerinden yeni bir “linç” kampanyasını tetikledi. Diğer gazetelerin yanında Sabah bu olayda da basın tarihine kara leke olarak geçen manşetleriyle başı çekti.
Ve bir kez daha DGM harekete geçirildi.
Nusret Demiral’ın yerine getirilen ve uygulamarıyla onu aratmayan—şimdilerde yandaşların gözdesi!—Savcı Nuh Mete Yüksel Kutlular’a soruşturma açtı. Hızını alamayıp, Ankara’dan ekip göndererek Kutlular’ı gözaltına aldırdı.
Sonra Kutlular bırakıldı, ama işin peşini bırakmayan Yüksel, 28 Şubatçıların 1990’da kaldırılan 163. maddenin yerine ikame ettikleri TCK 312’ye istinaden ve sözleriyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiasıyla dava açtı. Ve davaya bakan Ankara 1 no’lu DGM, Kutlular’ı 2 yıl 1 ay hapse mahkûm etti. Karar Yargıtay 8. Ceza Dairesince onandı ve infaz aşamasına geçildi. Kutlular hapse konuldu.