Peygamber mesajının çağımızdaki son temsilcisi Bediüzzaman’ı,
hayatının muhtelif safahatında ağırlamış bir şehir İstanbul.
Fatih, Malta, Şekerci Hanı, Çarşamba, Draman, Yavuz Selim, Beyazıt,
Divanyolu, Sultanahmet, Eyüp Sultan, Haliç, Çamlıca, Yûşâ tepesi,
Sarıyer, Eminönü, Sirkeci, bu kutlu şehrin Üstada ev sahipliği
yapan veya önemli hatıralarını barındıran tarihî semtlerinden
bazıları.
Fatih Camiinin avlusunda dua ederken ve—artık maalesef artık yerinde yeller esen—asırlık çınar ağacının gölgesinde minik bir çocukla sohbetteyken çekilmiş görüntüleri, Bediüzzaman, Fatih ve İstanbul manalarını kucaklaştıran kareler olarak insanlığa mal olmuş durumda.
Burada zikri gereken önemli bir nokta, fethin 1953’teki 500. yıl kutlamalarına, o zaman İstanbul’da olan Üstadın baş protokol misafiri olarak bizzat iştirak etmesi. Mülkî-askerî erkândan büyük saygı ve itibar görerek el üstünde tutulması. Ve onun şahsında, tek parti döneminde, mâlûm zihniyetin uygulamaları yüzünden aralarında büyük uçurumlar açılmış olan devletle milletin kucaklaşması.