Cemaatleri tasfiye etmek isteyen anlayışın farklı yöntemlerle
hayata geçirilmek istendiğine dair bilgiler netleşiyor. Faruk
Köse’nin “Devlet İslamlaştı mı, cemaatlere gerek yok mu?” yazısı
bunun düşündürücü bir örneği.
“Son zamanlarda bir anlayış kök salmaya başladı Müslüman kitle
arasında” diyen Köse, “Devlet varken başka yapılanmaya izin
verilemez, devlet yapısı içinde cemaatlerin örgütlenmesine engel
olunmalı” gibi sözlerle ifade edilen bu anlayışın “şimdilik üst
düzey kimi yöneticilerle sesi çok çıkan bazı entelektüel- lerce
seslendirilse de, derinden derine ‘toplumsal kabul’ görmeye
başladığını” yazıyor.
Ve birilerinin çıkıp şöyle bir çağrıda bulunabildiğini ifade ediyor Köse: “Türkiye gerçeği açısından bakıldığında, içinde pek çok statü ve hiyerarşik yapı barındıran cemaat olgusunun daha önce varlık gerekçesi kabul ettiği hiçbir olgunun bugün reel karşılığı yoktur.”
Yazar, devamla şunları ifade ediyor: “Cemaat olmanın hiçbir reel karşılığının bulunmadığı, ‘cemaat’ olmaya gerek kalmadığı şeklindeki bu söylem, siyasîlerce de, bürokratlarca da, entelektüellerce de seslendirilmeye başlandı ve toplumsal algılar buna göre biçimlendiriliyor. Gerekçe olarak da, artık ‘cemaat olmanın gereğine dair olguların millet ve devlete mal olduğu’ yalanına dayanılıyor.
“Demek isteniyor ki: