Geçen Mart ayının ilk günü sabaha karşı erkek polislerden oluşan
bir terörle mücadele timinin evine yaptığı baskınla gözaltına
alınmasının üçüncü günü akşamında tutuklanan Nur, o günden bu yana
süren 171 günlük tutsaklığının son haftalarında, cezaevindeki
şartların giderek daha da zorlaştırılıp ağırlaştırılmakta olduğunu
bildiriyor.
27 Nisan’da cezaevinde nikâh kıymak zorunda bırakıldığı eşiyle,
anne babasıyla ve avukatıyla haftalık görüşmelerinden bize yansıyan
bilgiler bu yönde.
Daha öncesinde, yasal hakkı olan Yeni Asya’nın kendisine ulaştırılması keyfî şekilde engellenmiş, ardından doğum gününde eşinin gönderdiği güle izin verilmemiş ve nihayet, okurlarımızın yazdığı mektuplar “Kayıtlarımızda böyle bir isim yok” gibi skandal bir cevapla kabul edilmeyip iade edilmişti. Bu sorumsuzluk ve keyfîlikler maalesef hâlâ devam ediyor.
Son dönemde, koğuştaki dört duştan sadece birinin çalışıyor olması, yemek kalitesinin düşmesi ve cezaevi personelinin iyice kabalaşması gibi şikâyetler aldık.