OHAL KHK’ları ile yapılan ve 100 bini geçen kıyımlar, sonuncusu
ile gerçekleştirilen 4464 yeni ihraçla sürerken, tartışmalı bir
şekilde Mecliste AKP oylarıyla kabul ettirilen ilk KHK
sonrasındakilerin hâlâ TBMM onayından geçmemiş olduğu da diğer
gündemlerin içinde gargaraya getiriliyor.
Oysa çıkarıldığı tarihi izleyen bir ay içinde Meclis onayından
geçip kanunlaşmayan KHK otomatik olarak geçersiz hale geliyor.
Kural bu. Ama “takan” yok.
Ve Türkiye hukuken geçersiz KHK’larla yol açılan mağduriyetlere her gün yenilerinin ilave edildiği bir süreç yaşıyor.
Hükümetin AB’den gelen baskıları savuşturmak için, ihraçları incelemek üzere 7 kişilik bir komisyon kurmaktan ve ihraçlara yargı yolunu açmaktan söz etmesinin ardından gelen son KHK ihraçları iktidar çevrelerine de uzanınca, bazıları “Şimdi tepem attı!” tepkisi verdiler.
Bu ihraçlarla aynı gün iktidar medyasına servis edilen ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği belirtilen faili meçhul bir raporda, 2000’den sonraki 16 yıl içinde kamu kurumlarına yerleştiği ileri sürülen “fetö” mensubu sayısının 300 bini aştığı, “örgütle irtibatlı diğer isimlerle birlikte sayının 400 bini bulduğu iddiasına yer verilmesi de manidardı.
Saray bağlantılı kimi tetikçileri bile şaşırtan son KHK ve eşzamanlı bu rapor, süreçte başka derin bir iradenin daha mı devreye girdiği sualini gündeme getirdi.