Geçen hafta sonu Yeni Asya Vakfı’nda Demokrat Eğitimciler
Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen sezonun ilk seminerinde
cemaatlerle ilgili olarak gündemde olan birçok meseleyi
konuştuk.
Devletin cemaatlere bakışındaki problem ve çelişkiler,
cemaat-siyaset ve cemaat-ticaret ilişkileri, malûm gerilimler ve
son dönemde cemaatlere yönelik olarak seslendirilen projeler gibi
bir konuyu değerlendirdik.
Konuşmanın geniş bir özetini, genç arkadaşımız Murat Ercan’ın yaptığı derleme ile okurlarımızın bilgi ve dikkatine sunuyoruz.
Cemaatler hem Türkiye’de, hem İslam dünyasında, hem de bütün insanlığın sosyal hayatında çok önemli yeri olan beraberliklerdir. Sadece Müslümanlarda değil, Hıristiyanlarda da farklı farklı cemaat ve tarikatlar var. Batı demokrasisinde bunların özgür bir şekilde örgütlenebildiğini, okullar, hastaneler, sosyal yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri kurduklarını, sosyal hayatta çok itibarlı yerlere sahip olduklarını görüyoruz.
Ama Türkiye, yola çıkarken cumhuriyet adı altında kurulan baskı rejiminin tortularını hâlâ aşabilmiş değil. Bu konuları demokratik bir ortamda değil, OHAL rejiminde konuşmak gibi bir talihsizlik yaşıyoruz. Temennîmiz bunların aşılması ve Türkiye’nin bu konuları da sağduyuyla, sükûnetle ve demokratik ortamda müzakere edebileceği bir iklime kavuşması. Türkiye bir an önce normale dönmeli.