12 Eylül ve sivil devamı ANAP’la başlayıp 28 Şubat ve ürünü AKP
ile çok daha ileri boyutlara taşınan tuzağın hedefi cemaatler ve
hizmetleri.
Bilhassa ticaret ve siyaset üzerinden kurulan derin tuzaklarla
cemaatler öncelikle varlık sebepleri olan aslî hizmetlerinden
uzaklaştırılıp dünyevî organizasyonlara dönüştürülüyor ve ardından
insafsızca yürütülen operasyonlarla ifna ediliyorlar.
Merhum Şerif Mardin’in yeri geldikçe hatırlattığımız “AKP iktidarı Kemalizmin başarısıdır” tesbiti bu bağlamda çok manidar.
Çünkü cemaatler bu iktidarla birlikte, daha önce benzeri görülmemiş çap ve boyutlarda siyasallaşarak dünyevîleştiler.
28 Şubat öncesinde kendilerini RP iktidarına endeksleme hatasına düşmüş ve sonrasında hem kendileri çok ağır bedeller ödemişlerdi, hem de bütün dindar kesimler büyük sıkıntılara sürüklenmişti.