Bunu, PKK bağlantılı yapıların yoğun şekilde sürdürdüğü “beyin
yıkama” faaliyetleriyle izah edenler var. Öyle ise, hayli zamandır
devam eden KCK operasyonları ile bu faaliyetlerin önüne
geçilebiliyor mu? Cevabı ortada.
KCK ile “mücadele” de, dağdaki teröristlere karşı yapılan
operasyonların mantığı ile yürütüldüğü için, hem istenen neticeyi
vermiyor, hem de maksadın tam aksi yönünde sonuçlar getiriyor.
KCK operasyonlarında gözaltına alınıp tutuklanan belediye başkanı ve siyasetçileri, elleri kelepçeli olarak sıraya dizilmiş hâlde gösteren fotoğraflar Türkiye’nin hâlâ başını ağrıtmıyor mu?
Keza, 1994’teki DEP operasyonunda seçilmiş milletvekillerinin Meclis çıkışında karga tulumba gözaltına alınıp yıllarca hapiste tutulması ve bu çizgide kurulan neredeyse bütün partilerin ard arda kapatılması, problemi çözdü mü, yoksa daha kronik ve çetrefilli hale mi getirdi?