Abdullah Sevgili’nin mesajı:
“Demirel anlatıyor, İslam, demokrasi, laiklik” yazı dizisini ilgiyle takip ettim. Merhum Süleyman Demirel’in İslama olan vukufiyetini gözler önüne sermesi ve çoğu âlimin yapamadığı veya “fincancı katırlarını ürkütmemek” için dile getirmediği gerçekleri dile getirmiş olması açısından da ışık tutan bir yazı dizisidir. Bu yazı dizisinden hep bahsedilirdi ve merak ederdim, bu açıdan size teşekkür ederim.
İddia ve isnatların aksine Süleyman Demirel her dönem başka şeyi savunmuş değildir. Ancak günün değişen koşullarında bazı konuların öne çıkması gayet tabiîdir. O hiçbir zaman bir “izm”i takip etmediği için tek yönlü düşünceye sahip kimse ve zümreler tarafından anlaşılması hiç kolay değildir.
Bir düşünün ki; demokrat, cumhuriyetçi, hürriyetçi, meşruiyetçi, milliyetçi, medeniyetçi, ıslahatçı, kalkınmacı, hamleci ezber bozan, aklı, ufku geniş bir devlet adamı.
Onun hayatı, dirayetiyle hile, desise, entrika ve darbelere göğüs germiş ve ayakta kalmayı başarabilmiş bir dehanın öyküsü.
İtidal sahibine saldıran çok olur. Zira daha ilk başında iki tane karşıtınız peşinen var demektir. Sizin yolunuz orta, itidali tutan yoldur. Hem sağınızdan, hem de solunuzdan hücum edilmesi kaçınılmazdır. Burada önemli olan bu hücumlar var diye geri mi duracaksınız? Ya da davanıza sahip çıkıp doğru ve dirayetli yolunuzda devam mı edeceksiniz? Sanıyorum ikinci şık için merhum Demirel’den âlâ bir örnek bulunmasa gerek.