Bir partinin siyasette kalıcı olup olmadığının ölçülerinden
biri, muhalefette iken de fikir, kurum ve kadro olarak varlığını
sürdürebilmesi.
Bekası iktidarla kaim bir parti, muhalefete düştüğünde erir ve
siyasetten silinir.
Bunun en tipik örneklerinden biri, 12 Eylül döneminde ihtilalcilerin icazetiyle kurulup 1983 seçiminde tek başına iktidar olan ve 1987’de oy oranı gerilediyse de yine iktidarını devam ettiren ANAP’ın, 1991 seçiminde muhalefete düştükten sonra hızla güç kaybedip, 2002 seçimi sonrası siyaset sahnesinden çekilmesi.
Hür siyasetin müdahalelerle tahrip edildiği dönemlerde ortaya çıkan bu tür köksüz partiler, adeta altın tepsiyle kendilerine sunulan iktidarın cazibesiyle, iktidar oldukları sürece çekim odağı olsalar dahi, yıprandıkları an inişe geçerler.
İktidarı kaybedip muhalefete geçtiklerinde bu yıpranış ve iniş iyice hızlanır.
Buna karşılık, öyle veya böyle bir fikir temeline dayanıp çekirdek kadrolarını da muhafaza eden partiler, hiç iktidar olmayıp sürekli muhalefette kalsalar bile siyasetteki varlık ve güçlerini korurlar.