Darbe ürünü anayasa ve onunla bağlantılı temel kanunlarla kurulan siyasî düzen ve sistemdeki tıkanma, ancak halkın bu durumu fark ederek bir arayışa girmesi ve bu arayışa tatminkâr cevaplar verebilecek güçlü ve inandırıcı alternatiflerin ortaya çıkması ile aşılabilir.
Ancak Türkiye henüz o noktada değil.
Gerçi yavaş yavaş bir farkındalığın gelişmeye başladığını düşündüren işaretler belirmeye başlamış gibi; ancak bunların tıkanan siyasete yeni ve sağlıklı bir mecra açacağını söyleyebilmek için erken.
Sürecin olgunlaşması beklenmeli.
Bu olgunlaşmanın doğru bir zeminde kanalize edilip hızlandırılması için ise, demokrasi ve hukukun evrensel kriterleri çerçevesinde bir toplumsal bilinçlenmenin fikrî altyapısını güçlendirmek gerekiyor.
Mevcut tabloda parti siyasetiyle yapılabilecek birşey değil bu. Akademik zeminlerde ve sivil toplum platformlarında ortaya konulacak ciddî çalışmalara ihtiyaç var.
Hedef, demokratlığın fikrî temellerinin yeniden inşa ve takviye edilmesi olmalı.
Buna yönelik araştırmalar, fikir jimnastikleri, çalıştaylar, toplumsal etkinlikler organize edilmeli ve yayınlar yapılmalı.
Bu çalışmalarda geçmişin birikimleriyle bugünün güncel bilgi ve teknikleri harmanlanarak yeni sentezlere ulaşılmalı.