Her ne kadar tartışmaya açık ve aksini söylemeye müsait yönleri olsa da, “Artık kendi kulvarında siyasetten bağımsız bir yapıya oturduğu için, ekonomi siyasî dalgalanmalardan fazla etkilenmiyor” görüşünün kısmen de olsa gerçeği yansıtan bir tarafı olabilir.
Fert ve toplum hayatının önemli boyutlarından biri olan ekonomi, günübirlik ve gelip geçici siyaset rüzgârlarından ne kadar az etkilenirse, insanlar o derece rahat ve güvenli olurlar.
Aynı şey hayatın diğer alanları için de geçerli. Ve bunların başında dinî hayat geliyor.
Dikkatle bakılır ve iyi değerlendirilirse, bu alanda yaşanan sıkıntıların temelinde, devlet ve—sahip çıkıp savunma amaçlı da olsa—siyaset kaynaklı müdahalelerin yattığı açıkça görülür.
Yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki, devlet ve siyaset dinden elini çekmediği ve dinî hayatı ikisinden de bağımsız bir konuma yerleştiremediğimiz müddetçe sıkıntılar bitmeyecek.