Kazım Güleçyüz Yeni Asya Gazetesi

Din kayıt altına alınabilir mi?

Kanlı ve karanlık kalkışmanın Gülen hareketiyle irtibatlandırılan “paralel” yapıya fatura edilip “silahlı terör örgütü” suçlamasına dayanak yapıldığı süreçte...

04 Ağustos 2016 | 386 okunma

Kanlı ve karanlık kalkışmanın Gülen hareketiyle irtibatlandırılan “paralel” yapıya fatura edilip “silahlı terör örgütü” suçlamasına dayanak yapıldığı süreçte meseleyi Bediüzzaman ve Risale-i Nur cemaatine yönelik bayat ve asılsız iddiaları tekrar ısıtmak için kullananların yanı sıra, topyekûn cemaat düşmanlığını açığa vurma fırsatı olarak değerlendirenler de sahne aldı.
Bu çerçevede aynı gün medyada çıkan ve birbirini tamamlar nitelikteki beyanları gözden kaçırmamak gerekiyor.

Bunlardan biri Cemil Çiçek’in sözleri:

“Türkiye’de üç şey kayıt altına alınmalı. Kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı siyaset, kayıt dışı din. Kayıt dışı dini izahta zorlanıyordum. ‘Neyi kastediyorsun?’ diyorlardı. Türkiye’de urlu yapılar oluştu. Dinle uğraşıyorum diyor, ama dinle kazanıyor, dünyaya yatırıyor. Siyasî alanı düzenlemeye çalışıyor. Kayıt dışı dinin en büyük örneği bunlar. Herkes ne yapıyorsa şeffaf hale gelmesi lâzım.” (Hürriyet, 1.8.16)

Erdoğan’a yakın isimlerden, eski milletvekili Hüseyin Besli’nin “En iyi cemaat cami cemaatidir” (Akşam, 1.8.16) iddiası da, bir süredir seslendirilen “cemaatleri tasfiye” projesinin yeni bir işareti olarak hayli dikkat çekici.

Peki, din nasıl kayıt altına alınacak?

Daha önce bu köşede defaatle işlediğimiz “cemaatleri devlet kontrolüne alma” projelerini mi gündeme getiriyor Çiçek? (Bkz. “Cemaatler de mi kamulaştırılacak? Cemaatlere devlet kontrolü! Cemaatleri kayıt altına almak mı?” başlıklı ve 22-23-24.1.16 tarihli yazılarımız.)

Eğer 15 Temmuz böyle bir projeyi de ısıtıp hayata geçirme niyetinin gerekçesi olarak kullanılacaksa, Diyanet’in dinî hayatı devlet kontrolüne alma düşüncesiyle kurulduğu günlerde “Hak ve hakikat inhisar altına alınmaz. İman ve Kur’an nasıl inhisar altına alınabilir?” (Mektubat, s. 116) diyen Bediüzzaman’ın itiraz ve ikazını yeniden hatırlatmamız gerekir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yüreği yananlar 27 Mayıs 2018 | 2.269 Okunma Gençlere tavsiyelerimiz 13 Mayıs 2018 | 466 Okunma Gençlerle yeni ufuklara açılırken 06 Mayıs 2018 | 348 Okunma Hanımlardan Üstada: Evimiz medrese-i nuriye oluyor 29 Nisan 2018 | 331 Okunma Hüseyin Görmenoğlu 22 Nisan 2018 | 254 Okunma