Millîleştirmek, kamulaştırmak, devletleştirmek... Özel mülkiyet
alanındaki varlıkların devlete devrini ifade etmek için kullanılan
kelimeler.
Gelinen noktada millîleştirme ve devletleştirme yerine daha ziyade
kamulaştırma tabiri tercih ediliyor. Meselâ yapılacak yol
güzergâhındaki bina, arsa, tarlalar... rayiç bedel üzerinden tesbit
edilen bir miktara göre devlet veya belediye tarafından satın
alınıyor ve bu işleme kamulaştırma ya da istimlak adı
veriliyor.
Vaktiyle moda olan ve özel mülkiyeti tanımayıp herşeyin devlete ait olmasını savunan sosyalist rejimlerde, fabrikalar, işyerleri, tesisler de kamulaştırılıyordu.
Türkiye de yakın zamanlara kadar, ekonominin büyük ölçüde devlete bağımlı olduğu bu tür bir sistemle yönetildi. Öyle ki, bizim için Küba ve Kuzey Kore dışında dünyadaki son sosyalist devlet nitelemesini yapan siyasetçiler dahi gördük.
Gelinen noktada ise tarifi mümkün olmayan bir karmaşa ile karşı karşıyayız.