Cumhurbaşkanı Erdoğan son konuşmalarından birinde özet olarak
şunları ifade ediyor:
“Birileri bize ‘Irak, Suriye, Gürcistan, Kırım, Karabağ,
Azerbaycan, Balkanlar, Kuzey Afrika ile niye ilgileniyorsunuz?’
diye soruyor. Ne aradığımız sorulan yerlerin hiçbiri bize yabancı
değil. Rize’yi Batum’dan ayırmak mümkün mü? Gaziantep’le Halep’i,
Mardin’le Haseki’yi, Siirt’le Musul’u nasıl birbirleri ile ilgili
olmayan yerler olarak kabul edebiliriz? Kardeş ülkelerle ilgilenmek
görevimiz ve hakkımız. Bunlardan vazgeçtiğimiz gün istiklal ve
istikbalimizden vazgeçtiğimiz gündür. Buna hakkımız olmadığı gibi
milletimiz de böyle bir duruma rıza göstermez.”
Sâbık Başbakan Davutoğlu da yeri geldikçe coşkuyla aynı söylemleri kullanıyordu.
Aslında bir cihan devletinin vârisi olmamız ister istemez o coğrafyalara böyle bakmamızı netice veriyor. Rahmetli Demirel de Ortadoğu, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Kafkasya’da bigâne kalamayacağımız gelişmeler olduğunda “Tarih eteklerimizden çekiyor” derdi.