Türkiye’nin 1 Kasım seçimi sonrası iç gündemindeki en âcil konu, Davutoğlu’nun balkon konuşmasında dile getirdiği, diğer bazı hükümet ve AKP önde gelenlerince de tekrarlanan mesajların gereğinin yapılması.
Ne deniyordu o mesajlarda:
“Herkesi kucaklayacağız... Gerilim ve kutuplaşmayı sona erdireceğiz... Ortamı yumuşatacağız... Tansiyonu düşüreceğiz... Herkesin hukuku güvencemiz altında...”
Benzer mesajlar daha önceki balkon nutuklarında da çok verildiği, ama sonrasındaki uygulamalar bunlarla çeliştiği için, son söylemler ister istemez kuşkuyla karşılandı.
Dahası, bir taraftan böyle konuşmalar yapılırken, diğer taraftan eşzamanlı olarak “paralel operasyonları”na hız verilmesi, tereddüt ve şüpheleri daha da kuvvetlendirdi.
Özellikle Erdoğan’ın ve onunla irtibatlı çevrelerin bu noktadaki katı tutumlarını aynen devam ettirmeleri, zaten zayıf olan yumuşama ve itidal beklentilerini boşa çıkardı.
Fiiliyatta asıl belirleyici faktörün Saray olduğu ve Başbakanın etkisiz kaldığı yönündeki yaygın izlenim, işin ayrı bir ciheti.