Filistin ve Kudüs’ün bu noktaya nasıl ve niçin ge(tiri)ldiğine baktığımızda, ortaya çıkan durumda siyonistlerin bir asrı aşan bir süreçte yürüttükleri stratejiler kadar, Müslümanların dağınıklık ve perişanlığının da son derece önemli bir payı olduğunu görüyoruz.
Filistin’e asırlarca adalet, barış, güven ve huzuru hakim kılan Osmanlının çökertilmesinden ve bölgeye emperyalist güçlerin iyice musallat olmasından sonra iyice artan bu dağınıklık 1948’de İsrail’in kurulmasını takiben had safhaya ulaşmış.