İttihad’ın ilk başyazısı (24.10.1967)
Hayatiyetinize kasteden inkılaplardan ve zelzelelerden sonra İslam
âlemi yeniden uyanmaya başladı. Onu öteden beri tehdit eden Garb
materyalizmi ve Şimalden gelen imansızlık hastalığı, her ne kadar
bünyesinde derin rahneler açtı; on dört asırlık ağacı kurutmaya
çalıştıysa, gayesinde muvaffak olamadı; içtimaî hayatın her
sahasında iflâsını ilân eder bir duruma geldi.
Şimdi bütün Müslümanlarda bir kıpırdanış, bir canlanış ve yeniden oluş hali var.
Artık ehl-i iman istikbali karanlık görmüyor; İslamı kendine en büyük gaye ve hedef olarak seçen hiçbir fert ye’se, ümitsizliğe düşmüyor. Biliyor ki istikbal İslamındır; ona ancak iman-Kur’an hakikatleri hâkim olacaktır.
Fert fert meydana gelen bu kendini bulma hali, kuvvetli bir ittihadla ancak mecrasını bulacak ve İslamın büyük inkılâbını yeniden, yepyeni bir tarzda tahakkuk ettirebilecektir.
“Bu zamanda en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslamdır.” Müslümanların, materyalizm ve her türlü dinsizlik cereyanlarının tasallutundan kurtulmaları, sahil-i selâmete ulaşmaları, ancak ittihadla mümkün olacaktır.