Halifelik, Peygamberimizin (asm) haber verdiği gibi otuz sene
sonra “ısırıcı bir saltanat”a dönüşünce, bu makamın, uğruna amansız
iktidar kavgaları verilen bir hedef haline gelmesinin de yolu
açıldı.
Ve Hz. Hasan’ın (ra) feragatiyle hilâfeti üstlenen Hz. Muaviye’den
(ra) hemen sonra, tarihte Kerbelâ zulmüyle anılacak olan Yezid’in o
makama oturması, hadisteki “ısırıcı saltanat” ihbarını doğrulayan
ilk gelişme oldu.
Halifeliğin siyaset ve saltanat boyutunun, Hulefa-i Raşidîn döneminde asıl ve öncelikli olan iman ve İslam hakikatleriyle Kur’an ahkâmını muhafaza misyonunun önüne geçmesi, tarih boyunca çatışmalara sebebiyet verdi.
Hilâfet, o makama talip olanlar arasında cereyan eden şiddetli mücadelelere konu oldu. Halifeliğini ilan edip de tanınmayanlar ya da bu unvan elinden alınanlar yahut göstermelik olarak halife gibi lanse edildikleri halde kukla durumuna düşürülenler hiç eksik olmadı.