Avrupa için “ikidir” diyen Üstad Bediüzzaman, ilkinin İsevîlik
din-i hakikîsinden aldığı feyizle adalet ve hakkaniyete, insanlığa
faydalı fen ve sanatlara hizmeti esas aldığını; diğerinin ise
sefahet ve dalâleti tervic ettiğini söyler.
Bu ayrımı dünyanın ve insanlığın tamamı için de yapmak mümkün. Aynı
şekilde ülke olarak kendimiz için de yapabiliriz.
Dünyada doğru ve yanlış, iyi ve kötü, özgürlük ve baskı, adalet ve zulüm... nasıl mücadele halinde ise bizde de öyle.
Güncel örnekleri iç içe yaşanıyor.
Meselâ Risale-i Nur neşriyatına getirilen devlet tekelinin önce AYM kararıyla iptal edilmesi ve ardından Danıştay’ın aynı konuda verdiği yürürlüğü durdurma kararı.
Yine AYM’nin dershaneleri kapatan kanunu iptal etmesi veya medya özgürlüğü önündeki engelleri kaldıran kararları.