Bediüzzaman meşrutiyet için yapıp cumhuriyet ve demokrasi için
de geçerli olduğunu ifade ettiği tarifi şu üç kavrama
dayandırmıştı: Adalet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvet.
Onun bu tarifi yaptığı tarihin üzerinden 107 yılı aşkın bir zaman
geçti. Meşrutiyet devri çok gerilerde kaldı. Osmanlı çöktü.
Cumhuriyet adı altında bir tek parti ve tek şef rejimi kuruldu. Çok
partili demokrasiye geçildi. Ama demokrasi açık darbeler veya
zamana yayılan müdahale süreçleriyle defalarca kesintiye
uğratıldı.
Son olarak 15 Temmuz darbe girişimini geride bıraktığımız bir aşamadayız.
Ama bu kalkışmayı akamete uğratarak kurtardığımız söylenen demokrasi, şimdi OHAL hukukunun dahi ihlal edildiği bir olağanüstü hal rejiminin cenderesinde.
Bu tabloda herşeyin hukuk içinde yapıldığı iddia edilse bile uygulama hiç de öyle değil. Yoğun ve yaygın hak ihlalleri ile bunların yol açtığı geniş çaplı mağduriyetler, hattâ kötü muamele ve işkence iddiaları büyük ölçüde örtbas ediliyor.