Kim ki, “Nurun mesleğinde mü’minlerin uhuvveti esastır” düsturunun rağmına provokatif söylem ve eylemlerle kardeşliği tahribe çalışıyor... Kim ki, Üstadın “Sakın sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın” ikazını kulak ardı edip ihtilaf üretiyor ve ayrılıkları körüklüyor... Kim ki, ihlâsın en temel düsturlarından biri olan “hizmet-i Kur’aniyedeki kardeşleri tenkit etmemek” prensibini hiçe sayarak, körlemesine ve fanatikçe bir siyasî tarafgirlikle, hiçbir İslamî, ahlâkî, vicdanî ve insanî ölçüye sığması mümkün olmayan insafsız hücumlarda bulunuyor... Kim ki, Üstada “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” dedirten ve kendisine muhalif siyasî görüşteki salih âlimi adeta tekfir ederken siyasetdaşı münafığı göklere çıkaran meş’um tavrı tekrarlıyor... Kim ki, geçmiş dönemlerde şahsî, hissî ve de siyasî sebeplerle yaşanan ihtilâflarda başı çekmişken, gelinen noktada da yeni ihtilâflar çıkarmaya çabalıyor...