Kâinatta tesadüf yoktur. Yaratıcımızın izin ve rızası olmadan
yaprak bile kıpırdamaz. “Tabiat” olaylarında da, sosyal ve
toplumsal hadiselerde de, bireysel olarak yaşadığımız hallerde de
bu gerçek hükümfermadır.
Kur’an’ın bu manadaki mesajlarını çağımız insanına ulaştıran
Risale-i Nur, bir yönüyle söz konusu olayların arka planındaki
rahmet ve hikmet tecellîlerini de okuma rehberidir.
Üçüncü Söz’deki “Hâlık ve Rezzak Ondan başka yoktur. Zarar ve menfaat Onun elindedir. O hem Hakîmdir, abes iş yapmaz; hem Rahîmdir, ihsanı, merhameti çoktur” sözleri, tahkikî imana dayanan bir bakış açısının, eserlerdeki veciz ifadelerinden yalnızca biri.
Külliyatın birçok yerinde vurgulanan “Beşer zulmeder, kader adalet eder” tesbiti de.
Bu çerçevede Üstadın imanî ölçüleri somut olaylara nasıl tatbik ettiğinin son derece manidar örnekleri de eserlerde mevcut.
Meselâ yağmursuzluk ve kuraklık dönemlerinde, bunun muhtemel manevî sebeplerine dikkat çeken orijinal açıklamaları var.