AKP 13 yıl önce iktidara geldiğinde önündeki en önemli handikap,
28 Şubat’tan güç alan askerî vesayetti.
Veya kasıtlı olarak öyle gösteriliyordu.
Seçimi kazanır kazanmaz AKP’ye karşı darbe planlarının hazırlanmaya başlandığı yönünde ortaya atılan ve Ergenekon-Balyoz gibi davalara konu edilen iddiaların gelinen son aşamada tamamen boşa çıkması mizansen şüphesini akla getiriyor.
Dahası, 28 Şubat’ta bile yapılamayan tasfiye operasyonlarının AKP eliyle çok geniş ölçekte hayata geçirilmesi ise, bu kuşkuyu doğruluyor ve çok kuvvetlendiriyor.
Bu durum, içeride 28 Şubat’a ve diğer bilumum darbe ve müdahalelere karşı olup demokrasi adına AKP’ye destek verenlerin, dışarıda ise özellikle AB’nin aldatıldığı gibi bir neticeyi ortaya çıkarıyor.
AKP’nin artan halk desteğiyle kazandığı üçüncü seçim sonrasındaki “ustalık” döneminin son yarısında 10 sene önceki MGK kararlarını uygulamaya koyması, bu aldatmanın en açık ve çarpıcı örneği.