Üstad Bediüzzaman’ın Kur’an, İslamiyet, vatan ve millet hesabına ve menfaatine Demokratları iktidarda muhafaza etme gereğini vurgulamasının, bir partiyi desteklemenin çok ötesinde derin anlam, mesaj ve boyutları var.
Bu mesajı, Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez manevî bir güneş olduğunu dünyaya gösterme ve ispat etme hedef ve idealinin Risale-i Nur hizmetiyle tahakkuk serencamı ve bağlamı içinde anlamalıyız.
Bu mesajın muhatabı, meşrutiyetle başlayıp cumhuriyet ve demokrasi aşamalarıyla tekâmül eden ve adalet, meşveret, kuvvetin kanunda olması, hürriyet-i şer’iye ve hizmet devleti gibi temel esas ve değerlere dayanan yönetim anlayış ve sistemini hayata geçirecek kadrolar.
Dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar.
Onlar siyaseti dine hizmetkâr kılan ve bunu hiçbir siyasî hesap yapmadan, ihlâsla, sırf Allah rızası için gerçekleştiren bir anlayışın samimî savunucu ve tatbikatçılarıdır.
Dinî ve manevî değerlerin siyasî amaçlarla kullanılmasına rıza göstermezler.