Devlet tekelini AYM’ye götüren Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar
Mahkemesinin gerekçeli kararından birkaç pasaj daha:
Kanun koyucu malî ve manevî haklar yönünden bir ayrım dahi
yapmamıştır. Dolayısıyla eser sahibinin eser üzerindeki işleme,
çoğaltma, yayma, temsil ve kamuya iletim şeklindeki malî hakları
yanında; eserin ilk defa ve sonraki kamuya arz edilmesi zaman ve
tarzını belirleme, eser sahibinin adının eserle birlikte
belirtilmesi ve eserin bütünlüğünün korunması biçimindeki manevî
hakları da kamuya mal etme işleminin içinde kalacaktır.
Amacı belirsiz ve ölçüsüz bir sınırlandırma, kuşkusuz AY’nın 12. maddesinde yer verilen “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir” hükmüne de aykırı olacaktır. Zira eser üzerindeki manevî haklar devredilemeyeceği gibi, bu haklardan vazgeçilemez.
FSEK m. 47 hükmü, eser sahibinin mirasçılarına tanınan kendine özgü devredilemez süresiz nitelikteki manevî hakları da hiçbir makul nedenle açıklanamayacak biçimde, kamuya mal etme işlemi sonrası, hak sahibinden alıp, bir başka makam veya kuruma bırakmaktadır. Dolayısıyla düzenleme AY m. 12 hükmüne de aykırıdır ve iptali gerekir.