Nur yine tahliye edilmedi.
Kalıplaşmış gerekçelerin ciddiye alınacak bir tarafının kalmadığı iyice ayan beyan ortaya çıktı. Yazıklar olsun.
Tutukluluğa devam için verilen 6. kararın da gerekçesi “delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması.” Ne toplanamaz “delil”lermiş bunlar!
Doğrudan darbeyle suçlananlar bile tahliye edilirken Nur hâlâ içeride. Demek ya Nur onlardan daha tehlikeli veya darbe bahane, zulüm şahane!
Tutukluluğun habire uzatılması Nur’a ve Yeni Asya’ya zulümdür. Mazide böyle yapanların hiçbiri iflâh olmadı. Şimdikileri de ömrü olan görür.
Nur’a ve çoğu daha uzun zamandır içeride tutulan masumlara reva görülen zulmün sorumlularıyla burada da, öbür tarafta da hesaplaşacağız.
Hukuksuzluk ilânihaye devam edemez. Adalet er geç tecellî eder ve hukuk herkese lâzım olur. Bugünkü zulümlerin sorumluları başta olmak üzere.
Nur ve benzer durumdaki tüm masum ve mazlûmların âhını hâlâ duymazdan gelenleri Âdil-i Mutlak olan Rabbimizin Kahhar ismine havale ediyoruz.
*
Risale-i Nur ve Diyanet
Diyanet’in bazı Risaleleri neşri Üstadın da arzu ettiği müsbet bir gelişmeydi, ama devlet tekelinin devreye girmesi işin rengini değiştirdi.
Risale-i Nur Diyanet üzerinden devlet tekeline alınmak istendi, ama Yeni Asya’nın hukuk mücadelesi bu projeye geçit vermedi, devlet tekeli yargıdan döndü ve Diyanet dahil, isteyen herkesin Risaleleri aslına uygunluk şartıyla basabileceği bir sistem kuruldu.