Terör saldırılarının artarak devam ettiği, Fırat Kalkanından da
yeni yeni şehit haberlerinin geldiği, OHAL’in üç ay daha
uzatıldığı, KHK ihraçlarının sürdüğü, bazı milletvekillerinin
tutuklandığı, ekonomik göstergelerin olumsuza döndüğü, kurdaki
yükselişin durdurulamadığı, halkın cebini yakacak zamların peş peşe
geldiği bir ortamda Meclis gündemine getirilen cumhurbaşkanlığı
teklifi, toplumdaki gerilimi daha da tırmandırdı.
Darbe girişimine karşı sergilenen iktidar-muhalefet dayanışmasını
simgeleyen Yenikapı ruhunun yerini yine kutuplaşma aldı.
Meclise ve topluma dayatılan anayasa değişikliğinin gerek muhtevası, gerek zamanlaması gergin tartışmalara sebep oluyor.
İtirazların en çok odaklandığı konulardan biri, toplumun ve ülkenin tümünün geleceğini çok yakından ilgilendiren ve olabildiğince geniş bir mutabakata dayandırılması gereken kritik bir düzenlemenin, OHAL şartlarında, özgürce müzakere edilmesine fırsat verilmeden oldu-bitti yöntemiyle Meclise onaylatılarak hayata geçirilmek istenmesi.
İktidar cenahı, konunun OHAL ortamında görüşülmesinde, hattâ referanduma götürülmesinde herhangi bir sakınca görmüyor.