15 Temmuz kalkışmasına karşı toplumda ve siyasette gösterilen
ortak tavır, demokrasi duyarlılığı ve bilincinin kamuoyuna mal
olduğunun ifade ve tezahürü olarak yorumlanıyor.
Bu çerçevede Meclisteki dört partinin imzasıyla yayınlanan ortak
bildiri önemli.
Öncesinde terör örgütü PKK’nın sivil uzantısı olmak gibi çok ciddî bir suçlamaya hedef olarak dışlanan ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla iyice topun ağzına konulan HDP’nin de bu beraberlik içinde yer alması ve AKP başta olmak üzere diğer partilerin, özellikle MHP’nin bunda bir beis görmemesi ayrıca anlamlıydı.
Bu birliktelik CHP’nin darbeye karşı düzenlediği Taksim mitinginde devam etti.
Böylece hem diğer görüş ayrılıklarına rağmen demokrasi için dayanışmanın mümkün olduğu, hem de 1 Mayıs’larda sendikalardan esirgenen Taksim’in böylesi etkinliklere açılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı ortaya çıkmış oldu.
Ardından AKP, CHP ve MHP Genel Başkanlarının Cumhurbaşkanı tarafından yapılan davetle Sarayda bir araya gelmeleri siyasî gerilimleri aşma ve ortak noktalarda buluşma ümidini canlandırır gibi oldu.
Eğer bu davette HDP de dışlanmayıp çağrılmış olsaydı, bu ümit çok daha güçlü olabilirdi. Bu yönüyle bir fırsat kaçtı.
Umarız, telafisi cihetine gidilir.
Bu çerçevedeki olumlu gelişmeler zincirinin son halkası, kalkışmanın bir Meclis araştırmasına konu edilmesi için varılan uzlaşma ve alınan karar. Bu da dört partinin mutabakatıyla varılan bir sonuç.