Davutoğlu hükümeti kurma görevini aldıktan sonra AKP ile CHP
arasında tam 32 gün boyunca devam eden görüşmelerde iktidar
partisinin bir koalisyon ortaklığı dahi önermediğinin ortaya
çıkması, nasıl bir oyalamaca ile zamanın geçirildiğini gözler önüne
seriyor.
Açıklamalardan anlaşılan o ki, AKP kendisinin kuracağı bir seçim
hükümetine ve önereceği erken seçime destek istemiş.
Karşılığında ne teklif etti, bilmiyoruz.
Ancak 32 günün sonunda CHP’den de, hemen akabinde görüştüğü MHP’den de red cevabı alması, AKP’yi ortada bıraktı.
Belki açığını HDP ile tamamlayabilirdi, ama malum sebeplerle bu yol da kapalı.
Bu yüzden iş Saraya intikal etmiş oldu.
Aslında Sarayın da, AKP’nin de niyeti ve hesabı, CHP veya MHP’den birinin desteğiyle, erken seçim kararını Mecliste aldırmak ve seçime kendi iktidarıyla gitmekti.
Ama görünen o ki, bu olmadı.
O zaman Saray devreye girerek seçimle ilgili anayasal prosedürü işletecek. Öyle olunca Meclisteki bütün partilerin sandalye sayıları oranında bakanlık alıp temsil edileceği bir seçim hükümeti kurulacak.
Aslında Saray ve AKP bunu istemiyor.