Geçenlerde bir toplantı için gittiğimiz Tokat’ta, uzun yıllar
okul müdürlüğü ve idarecilik görevlerinde bulunmuş emekli bir
okuyucumuz şöyle bir tesbit ve endişesini aktardı:
“Son dönemde Millî Eğitimde yönetici kadrolarına ‘radikal’
çizgisiyle bilinen kişiler getiriliyor. Bu, dindarlar için yeni ve
daha tehlikeli bir tuzak anlamına geliyor.”
Açıkça belli ki, öyle. Nitekim hayli zamandır medyada 28 Şubat’tan bildiğimiz laikçi reflekslerle verilen provokatif haberlerde bunun işaretlerini görüyoruz.
Millî Eğitim veya okul müdürlüğü gibi görevlerde bulunan bazı kişilerin malûm ve hassas sinir uçlarına dokunacak nitelikteki dengesiz söylemleri 28 Şubat günlerinde olduğu gibi basına konu oluyor.
Bunların üst üste gelmesiyle oluşan dosyalar giderek birikiyor; yeni operasyonlarda kullanılmak üzere toplanıyor.