AKP iktidarının 14. yılını tamamlamaya doğru gittiği süreçte siyaset iktidarıyla muhalefetiyle pek alışık olunmadık dalgalanmalara sahne oluyor.
Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra iktidar cenahında hızlanan tasfiyeler ciddî bir rahatsızlık birikimi oluşturmuş durumda.
Partinin kurucu kadroları içinde yer alan ve önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olan Gül başta olmak üzere, başbakan yardımcılığı ve bakanlık görevlerinde bulunmuş Arınç, Hüseyin Çelik, Yaşar Yakış gibi isimlerin ve daha birçoklarının dışlanıp tasfiye edilmesi ve tek adam rejimine doğru hızla yol alınması, rahatsızlığı tırmandırıyor.
Bunlardan Gül pasif modda, Arınç ve Çelik ise keskin çıkışlarla sıkıntılarını dile getiriyorlar. Arınç “Yola ‘biz’ olarak çıktık, ‘ben’e döndük” diyerek doğrudan Erdoğan’a gönderme yapıyor. Kurucular içinde yer alıp da fazla ön planda olmayan ve sonradan yolunu ayıran başka bazı isimler ise Arınç’a ‘Onun ‘biz’ dediği de hepimiz değil, dört-beş kişilik dar bir kadrodan ibaret” itirazını seslendiriyor.
Çelik ise memnuniyetsizliğini dile getirmeye devam ederken, dışlandığı iktidara giderek daha daha ağırlaşıp keskinleşen bir muhalefet üslûbuyla yüklenmeyi sürdürüyor.
Bunlar yüksek sesle konuşanlar. Bir de Saray dalkavuklarının ikide bir “AK Parti içindeki AKP’liler” diye hedefe koyduğu, gidişattan rahatsız olan, ama sesi pek çıkmayanlar var.
Davutoğlu’nun azli, sıkıntıyı iyice arttırdı.