Haydar Morgül, Nusret Kocabay, Metin Yılmaz, Ahmet Rüzgar...
Ruhlar âleminden başlayıp sonsuzluk âleminde devam edecek olan hayat yolculuğunun bu dünyada doğumla ölüm arasına yerleştirilen kesitindeki akış, yaş ilerledikçe daha da sür’at kazanıyor.
Çevremizde kısa aralıklarla peş peşe gelen vefat haberleri de bunu gösteriyor.
Son iki buçuk ayda berzaha uğurladığımız Ali Demirel, Kadir Tuncay, Celal Yalçın, Haydar Morgül, Molla Nusret Kocabay, Metin Yılmaz ve Ahmet Rüzgar son örnekler.
Ceylan Çalışkan’ın kayınbiraderi ve eniştesi Haydar Morgül, hem Üstadla mülâki olmuş bir son şahit, hem bahtiyar bir ailenin bahtiyar bir mensubu; hem de son derece nezih ve seçkin bir Nur Talebesiydi.
Ağrılı Molla Nusret Hoca da son şahitlerdendi ve Yeni Asya için “Örnek ve takdire şayan duruşuyla yine haklı çıktı” ifadesini kullanan samimî bir Nur Talebesiydi.
Metin Yılmaz uzun yıllar ikamet ettiği Sivas’tan temsilciler toplantılarına düzenli olarak katılan, emekli olduktan sonra taşındığı Kdz. Ereğli’den de her fırsatta İstanbul’a gelip gazeteyi ziyaret eden, zaman zaman telefonla arayan, sessiz sedasız isimsiz hizmet kahramanlardan biriydi.
Ahmet Rüzgar ise bir dönem Yönetim Kurulumuzda görev alan bir hizmet ehliydi. Şanlıurfa’da Bediüzzaman Vakfı’nın kurucu ve son dönemde onursal başkanıydı. Şehrin eşrafından, varlıklı bir ailenin büyüğüydü ve Urfa’daki Nur hizmetlerine büyük katkıları olmuştu. Son olarak geçen ay İttihad buluşması için gittiğimizde ziyaret etmiş, epeyce bir süredir yaşadığı ağır rahatsızlığına rağmen ayakta ve olup bitenleri takipte olduğunu görmüştük.
Zübeyir Gündüzalp ve Mustafa Polat gibi Yeni Asya’nın öncü isimleriyle tanışıp görüşmüş ve onlarla hatıraları olan en az yarım asırlık emektarlardandı. 8 yıl önce neşredip, vefatı üzerine tekrar yayınladığımız mülâkatında bu hatıralardan bazılarını aktarmıştı. İhlas, Zülfikar ve İttihad’la başlayıp Yeni Asya ile devam eden kervanın sadakat ve istikamet timsali yolcularından biri olarak “Yeni Asya çizgisinden hiçbir zaman taviz vermedi, bundan sonra da vermeyecek inşaallah” demişti.