Tiyatro ve dizi oyuncusu Turgay Tanülkü’nün N. Nur Ener’e verdiği mülâkattaki “Said Nursî çok acılar çekti, ama kimseye belâ okumadı” sözünden, nedense bazı kardeşlerimiz alınmışlar. Bunun üzerine sosyal medyada başlayan “Bediüzzaman beddua etti mi, etmedi mi?” tartışmasına Üstadın kendi ifadeleriyle açıklık getirmeye çalışalım. Önce “Zalimler için yaşasın Cehennem” sözü. Bu, kişisel adrese özel bir beddua değil, bütün zalimlere yönelik bir mesaj. Sonra “Bir zaman, ben bir kısım ehl-i dalâlete mühim bir vakitte kahr ile dua ettim. Bedduama karşı müthiş bir kuvvet-i maneviye çıktı. Hem duamı geri çeviriyordu, hem beni men etti” (Mektubat, s. 573) ifadeleri. Demek ki, Üstad beddua etmek istemiş, ama manevî âlemde engellenmiş. Bir başka ifadesi: “Ben ki, sizin nazarınızda yabanî millettenim diyorum; bu mevkuf olan civanmert ve muhterem Türk gençleri ve ihtiyarları içinde öyleleri var ki, on sene bana zulmeden memurlara, beş seneden beri onların hatırları için o zalimlere bedduayı bıraktım.” (Tarihçe, s. 357) Burada da bir dönem beddua edip sonra vazgeçtiği anlaşılıyor.