Üstadın hizmette hanımlara muhatabiyet noktasında gösterdiği çok özel duyarlılığın örneklerinden biri, Emirdağ Lâhikasındaki mektuplarından birinin sonunda yer alan şu satırlar:
“Nurda şefkat esas olmasından, hanımlar o cihette ileridir ve Nurlara ciddî yapışıyorlar. Ben ‘kardeşlerim’ dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kast ederim. Bütün mektuplarımda onlar dahi muhataplarımdır.” (s. 309)
Tesettür Risalesine ilâve ettiği “Ehl-i iman ahiret hemşirelerim olan kadınlar taifesiyle bir muhaveredir” başlıklı bir bahiste ise “mübarek hemşirelerim ve manevî genç evlatlarım” dediği hanımlar için bir rehber kitap hazırlama fikrinin nasıl gündeme geldiğini şöyle izah ediyor:
“Şiddetli bir ihtarla kalbime geldi ki; Madem on beş sene evvel gençlerin istemeleriyle Gençlik Rehberi’ni onlar için yazdın ve pek çok istifade edildi. Halbuki hanımlar taifesi, gençlerden daha ziyade bu zamanda öyle bir rehbere muhtaçtır.”
Ve Hanımlar Rehberi böyle doğuyor.
İslam tarihinde, gelmiş geçmiş büyük âlim ve mürşidler, kendi devirlerindeki Müslümanların ihtiyaçlarına cevap veren kütüphaneler dolusu çok kıymetli eserler yazmışlar; bunların içinde aile hayatına müteallik tavsiyeler ihtiva eden kitaplar da kaleme alınmış; ama münhasıran hanımlara seslenen bir eser pek yok gibi.
İşte Üstad burada da farkını ortaya koyarak, sırf hanımlara hitap eden bir rehber kitap hazırlamış. Ve bu kitapta, yaşadığımız çağda hanımları tehdit eden manevî tehlikelere karşı, iman ekseninde koruyucu telkin ve tavsiyelere yer vermiş.
Ve hanımları eserlerine yönlendirmiş:
“Sizin gibi mübarek ve masum hemşirelerime ve evlatlarım hükmünde küçüklerinize, başta Tesettür Risalesi ve Gençlik Rehberi ve Küçük Sözler benim bedelime sizlere tam ders versin. (...) Küçük Sözler’den Altıncı, Yedinci, Sekizinci Sözler ve Gençlik Rehberi benim bedelime sizlere tam bu hakikati