Kazım Güleçyüz Yeni Asya Gazetesi

Üstad: Mahpusların % 80’i masum iken...

31 Mart’tan 20 Temmuz’a Üstad Bediüzzaman’ın 31 Mart olayı sonrası yargılanıp beraat ettiği Divan-ı Harb-i Örfideki tarihî müdafaasından bazı önemli anekdotları güncel yorum ve...

20 Ağustos 2017 | 1.347 okunma

31 Mart’tan 20 Temmuz’a
Üstad Bediüzzaman’ın 31 Mart olayı sonrası yargılanıp beraat ettiği Divan-ı Harb-i Örfideki tarihî müdafaasından bazı önemli anekdotları güncel yorum ve izdüşümleriyle aktarmaya devam edelim:

Üstad mahkemeye soruyor:

“Bir masumu idam etmek mi, yoksa on câniyi affetmek mi daha zarardır?” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 143)

Bu son derece kritik ve önemli soru, darbeci cânileri cezalandırma gerekçesiyle nice masumun mağdur edildiği, yaşadığımız süreçte de tazeliğini koruyor. Ve şimdi de mahkemelerin mutlaka dikkate almaları gereken çok hayatî bir hususu hatırlatıyor.

Şu sual de yine Üstada ait:

“Maddî tazyikler ehl-i meslek ve fikre galebe etmediği gibi daha ziyade nifak ve tefrika (ayrılık) vermez mi?” (age)

Şimdi yapılanlar da bu soruda vurgulanan gerçeğin altını bir kez daha çiziyor.

Bir sosyal hareketi maddî tazyiklerle bitirme ve yok etme çabalarının toplumda onyıllarca onarılamayacak büyük sıkıntı ve bölünmelere yol açacağı uyarısı, bugün de geçerli değil mi?

Üstadın “Bir mâden-i hayat-ı içtimaiyemiz (sosyal hayatın esası) olan ittihad-ı millet, ref-i imtiyazdan başka ne ile olur?” suali de canlı ve güncel. İktidar çevrelerinin her alanda ayrıcalıklara sahip kılındığı ve kayırıldığı bir düzenle toplumda birlik sağlanabilir mi?

Aynı şey şu sual için de geçerli:

“Müsavatı (eşitliği) ihlâl ve yalnız bazıları tahsis ve haklarında kanunu tamamıyla tatbik etmek, zahiren adalet iken, bir cihette acaba müsavatsızlıkla zulüm ve garaz olmaz mı? Hem de tebrie (beraat) ve tahliye ile masumiyetleri tebeyyün eden (belli olan) ekser mahbusînin (mahpusların) belki yüzde 80’i masum iken, acaba ekseriyet nokta-i nazarında bu hal hükümferma olsa, garaz ve fikr-i intikam olmaz mı? Divan-ı harbe diyeceğim yok, ihbar edenler düşünsünler.” (age)

Aynı ithamla suçlananlardan bir kısmının tutuklu, bir kısmının tutuksuz yargılandığı; “arkası sağlam” olanların kayırıldığı; en az yüzde 80’i masum olan insanların eşitsiz ve adaletsiz uygulamalarla mağdur edildiği ve bunlarda asılsız ihbarların etkili olduğu bir süreçte, 108 yıl önceki bu tesbit ve uyarılar ne kadar manidar, değil mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yüreği yananlar 27 Mayıs 2018 | 2.269 Okunma Gençlere tavsiyelerimiz 13 Mayıs 2018 | 466 Okunma Gençlerle yeni ufuklara açılırken 06 Mayıs 2018 | 348 Okunma Hanımlardan Üstada: Evimiz medrese-i nuriye oluyor 29 Nisan 2018 | 331 Okunma Hüseyin Görmenoğlu 22 Nisan 2018 | 254 Okunma