Erdoğan AKP iktidarının ilk dönemini çıraklık, ikincisini
kalfalık, üçüncüsünü ustalık olarak tavsif etmişti. Şimdi bu dönem
de sona ermek üzere.
Ve gelinen noktada “usta,” çıtayı daha farklı bir noktaya taşıyıp,
kendi şahsında başkanlık sistemini gündeme getiriyor.
Köşke çıktığı andan itibaren başlayıp Saraya taşındıktan sonra daha ısrarlı bir şekilde devam ettirdiği söylemlerin özeti:
Sistemdeki bilumum vesayetlerin kökünü kazıyacak; darbe ve müdahalelerin kaynağını kurutacak; ülkeyi patinaj yapmaktan kurtarıp her alanda müthiş sıçramalar yaptıracak bir sihirli değnek var: başkanlık...
Konuyu bağladığı yer de şu: Ya yeni hal, yani başkanlık veya izmihlâl, yani çöküş.
AKP 2002-7 arasındaki ilk dönemde söz verip de yapamadığı ve başarılı olamadığı konular için “Cumhurbaşkanı bizden değil, asker ve yargı vesayeti elimizi kolumuzu bağlıyor” gibi mazeretler gösterirken, “Hele Çankaya’ya bizden biri çıksın, ondan sonra rahatlarız” mesajları veriyordu.