Bu toprakların ortak sahibi olan bizler ortak vatanda ortak yaşamı kurmak, korumak, geliştirmek için siyasî parti, ideolojik aidiyet, inanç, din, mezhep, milliyet, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin 80 milyona sesleniyoruz.
Kutuplaşmak, birbirimize düşmanlaşmak, Türk-Kürt, dindar-laik, evetçi-hayırcı diye bölünmek, onlar-bunlar diye ayrıştırılmak istemiyoruz. İnancımızı, dinimizi, dilimizi, kültürümüzü, hayat tarzımızı kendi seçtiğimiz gibi, özgür, eşit, korkusuz, huzur içinde yaşamak; birbirimize güvenmek, dayanışmak istiyoruz.
Savaşa sürüklenmekten, çatışmacı ortamdan, nefret dilinden, hukuk ihlâllerinden, haklarımızın, özgürlüğümüzün kısıtlanmasından, can ve mal güvenliğimizden, toplumun vicdanını yitirmesinden, ahlâk aşınmasından, toplumsal duyarsızlıktan endişe duyuyoruz.
Tek adam rejimine, adaletsizlik ve hukuksuzluğa, Meclisin etkisizleştirilmesine, her çeşit muhalefetin baskı ve tehditle sindirilmesine; yüzbinlerle kamu çalışanını, siyasetçiyi, akademisyeni, medya ve yargı mensuplarını haksız, hukuksuz keyfî uygulamalarla, tutuklamalarla, baskılarla tasfiye eden despotik siyasetin ürettiği bütün mağduriyetlere hayır diyoruz.
Geleceğimizi karartan bu anlayışı anayasallaştırmaya çalışan referandumun şaibeli sonuçlarını kabul etmiyoruz.
Bir arada güven içinde yaşamak için âcilen
* Hukuk ihlâllerine yol açan OHAL’in kaldırılmasını;
* Toplumun her kesimine yayılan mağduriyetlere karşı adalet ve hukuk güvenliğinin vakit geçirmeksizin tesisini;
* Meclisin yasama ve denetleme yetkisinin güçlendirilerek iadesini;
* Hesap veren, anayasal, şeffaf devlet için kararlı adımlar atılmasını;
*Gizli oy ve şeffaf sayım temelli sandık güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz.
Korku, gerilim ve kutuplaştırma siyasetinden güç devşirenlere karşı ülkemizin geleceğinden sorumlu tüm yurttaşları, kanaat önderlerini, sivil girişimleri ve siyasî partileri;
* Adaletli, hakkaniyetli, tarafsız ve bağımsız yargı ilkesine dayalı “hukuk devleti”nin,
* Bireysel ve toplumsal insan haklarını sonuna kadar uygulayan eşitlikçi, çoğulcu demokrasi anlayışının,
* Başta yerel yönetimlerde olmak üzere katılımcılığı teşvik edecek bir idarî yapının,
* İdeolojik dayatmacı, cinsiyetçi, ayrımcı olmayan; özerk ve eleştirel düşünceye dayalı bir eğitim sisteminin,
* Bölge halkları ve dünya ülkeleriyle eşit haklı işbirliğini gözeten barışçı bir siyasetin,
egemen kılınması için güçlerimizi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.