Yeni Asya, medyadaki dili olma misyonunu taşıdığı Risale-i
Nur’daki ölçüler çerçevesinde, çıktığı ilk günden bu yana, çok ağır
bedellerini de ödeyerek adalet, hukuk ve hürriyet mücadelesi veren
bir gazete.
Geride kalan yaklaşık yarım asır içinde bu mücadeleyi yakın
zamanlara kadar hep zulmün yanında yer alan CHP’ye karşı da vermek
mecburiyetinde kalmış.
47.5 senelik yayıncılık arşivimiz bunun çok sayıdaki örnekleriyle dolu.
CHP’nin özellikle yıkıcı ve tahripkâr bir muhalefet ve siyaset anlayışı ve üslûbu ile dine, dindarlara ve inanç değerlerine yönelttiği her saldırı Yeni Asya’nın sayfalarında hak ettiği cevabı almış.
Ancak Yeni Asya bunu yaparken, Üstadın Hilmi Uran’a yazdığı mektuptaki tavsiyeler ekseninde CHP’yi dinle ve milletin değerleriyle barışık bir siyaset izlemeye çağırmayı da ihmal etmemiş.
Şimdi gelinen noktada bu çağrıların önemli ölçüde yerine ulaştığı ve mâkes bulduğu bir tablo ile karşı karşıyayız.
Artık milletle ve değerleriyle inatlaşan değil, onlarla barışık ve uyumlu bir siyaset uygulamaya çalışan bir CHP var.
Defaatle belirttiğimiz gibi, bunun, siyasetin geneli açısından CHP’yi de aşan müsbet ve rahatlatıcı sonuçları olacak.
Kısır gündemler üzerinden yürütülen gerilim politikaları son bulacak; siyaset yapıcı bir hizmet yarışına dönüşecek.
CHP’nin bu anlamdaki olumlu değişimine işaret etmek, “CHP hep milletle kavgalı olmaya devam etsin ki, biz de iktidarımızı ilânihaye sürdürelim” hesabı yapanların çarpıttığı gibi, “Artık oylarımızı CHP’ye verelim” anlamına gelmez.
Hele Yeni Asya gibi siyasetteki tercihini öteden beri açık yüreklilikle DP-AP çizgisinden yana yapıp bu tavrını hiç değiştirmemiş olan bir gazeteye bu tarz yakıştırmaların yapılması, son dönemde iyice artan ard niyetli çarpıtmaların yeni bir örneği olmaktan öteye gitmez.
Adalet yürüyüşüne verilen desteğin CHP yandaşlığı olarak saptırılması da.