Birkaç gün önce Cem Tv’de Gülgûn Feyman Hanım’la Türkçe üzerine konuştuk. Uzaktan, evimden katıldığım bir program… Başta zor gibi görünse de sonunda teknolojiye biz de ayak uydurduk. Eh, fena da olmadı. Uzun, zahmetli yolculuklara girişmeden evimizden söyleyeceklerimizi söyledik.
İzleyenlere önce şunu anlatmak istedim.
Türkçenin büyük bir dil olduğuna inanmalıyız. Bu inanç eksikliği tarih boyunca zaman zaman kendini gösterirken, son zamanlarda özellikle yabancı dil eğitimi furyasıyla çok daha tehlikeli bir hale geldi.
Türkçe üzerine Yahya Kemal, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi kendi yazarlarımızın, şairlerimizin söylediklerini bir yana bırakıp yalnız yabancıların sözlerini buraya alsam, sayfalar dolar. Türkçeyi en iyi anlayanlardan biri de ünlü Alman bilgini Max Müller’dir.
“Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile gerçek bir zevktir. Türlü dilbilgisel biçimlerin belirlenmesindeki ustalık, ad ve eylem çekimi sistemindeki düzenlilik ve bütün bir dil yapısındaki saydamlılık ve kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının dil aracıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır…”
Türkçeyi övmeye, anlayarak övmeye, bizim içerden göremediklerimizi de görerek övmeye devam ediyor Max Müller: