Kemal Ateş Aydınlık Gazetesi

‘Eyyam-ı bahur’un Türkçesi

Murat Bardakçı dil konusunda yazmamalı bence. Osmanlıca hayranlığı mı desem, Türkçe sevgisizliği mi desem, bu nedenlerle olsa gerek, dil yazılarında hiç beklemediğim yanlışlar, özensizlikler...

03 Ekim 2023 | 448 okunma

Murat Bardakçı dil konusunda yazmamalı bence. Osmanlıca hayranlığı mı desem, Türkçe sevgisizliği mi desem, bu nedenlerle olsa gerek, dil yazılarında hiç beklemediğim yanlışlar, özensizlikler görüyorum. Murat Bey’le ilgili bu üçüncü yazım. İnanın bu kulcağızın kendisiyle bir derdim yok, saygın bir üstada karşı yavuz huylu, yavuz sözlü olmayı hiç istemem. Ama “Eyyamı bahur”u Arapçayla ilgisiz gibi gösteren birinin yazılarına da güvenemem. Şöyle diyor Sayın Bardakçı:

“Türkçede asırlardır kullanılan bu ifadenin bize Araplardan geçmiş olduğunu zannedenlerin milliyetçilik, hatta artık milliyetçilikten de öte ırkçılık damarları kabarıyor; celâllenip bu söz nereden çıktı diye sosyal medyanın çöplüğünde verip veriştiriyorlar.” (Haber Türk 02.08.2023)

“Eyyam-ı bahur” gibi yüzlerce tamlamada (terkipte) Osmanlıcanın hiçbir dile benzemeyen bir tuhaflığı var. Bunlardan Osmanlıca gözden düşmesin diye Murat Bardakçı gibi düşünenler pek söz etmezler, biz önce bu tuhaflığı anlatalım, sonra bu terkipteki başka yanlışlara geçelim.

“Günler” anlamına gelen “eyyam”, “çok sıcak” anlamına gelen “bahur” Türkçe değil elbette? Bunlar Arapçadan geçti bize. Birkaç yüzyıl önce bu tamlamanın sadece montajı Türkiye’de yapıldı. Üstelik de bu montaj Türkçe kurallara göre değil, Farsça kurallara göre yapılmış. Sözcükler Araplardan, kurallar Farslardan, ama montajı yapanlar, terkibi kullananlar Türkiye’de. İşte böyle benzeri olmayan, bir halka dayanmayan tuhaf bir dildir Osmanlıca.

Osmanlıcanın tuhaflıkları çoktur, yazmakla bitmez. Galatlarla dolu bir dildir. “Eyyam-ı bahur” sözü de yüzlerce galattan (yanlıştan) biridir. “Eyyam” Arapça “yevm”den gelir. Doğrusu “eyyam” değil,“eyvam”dır. “Bahur” da Arapça aşura vezninde “bahura”dan galattır. Bu sözcüğün de doğrusu “bahur” değil “bahura”dır. Bakın Osmanlı iki sözcüğün montajını yaparken yanlış üstüne yanlış yapmış; Osmanlıcada “galat” olduğu kabul edilen, eskimiş, unutulmuş bir sözü bu gün anlamayanları, gereksiz bulanları aşağılamak hiç de hoş değil; ya bilgisizlik, ya kurnazlıktır ya da kendi dilini sevmemektir. Osmanlıcada galatlar o denli çok ki, bu konuda ayrı kitaplar yazıldı. Örneğin, “Bir vukuat var mı?” sözü yanlıştır. Vukuat vaka’nın çoğuludur; ya sadece “Vukuat var mı?” diyeceksiniz ya da “Bir vaka var mı?” demek gerekir. “Ahbab” hahib’in çoğuludur, Ahmet Bey ahbabımdır” demek yanlıştır, “ahbabımdandır” demeliyiz. “Hile” sözü Arapça “çare ve tedbir” anlamındayken, bizde “desise” anlamında kullanılıyor. “İcara vermek” de yanlış, “icar” zaten kiraya vermek demektir, doğrusu “icar etmek” olmalı. Bir de Arapçada olmayan Arapça sözcükler var. Örneğin, “idrar” Arapça ama bu dilde böyle bir kullanım yokmuş.

Bardakçı’nın yazısına yeniden dönelim. Üstadın “Araplardan geçmiş olduğunu zannedenler” sözünden ne anlarsınız? Eyyam ve bahur sözcüklerinin Arapçayla ilgisi yok diye düşünürsünüz değil mi? Okuyanlar da zaten böyle düşünmüşler, başlamışlar araştırmaya. Google, sözlük şu bu derken, sonunda bana soranlar oldu. Hangi sözlüğe baksanız bu sözcüklerin Arapça olduğu belirtilir. Arapçadan alınmış sözcüklerin, dediğimiz gibi Farsça kurallara göre Türkiye’de montajı yapılmış, terkip haline getirilmiş. Üstelik başka yanlışlar da yapılmış. Bunu böyle anlatmak zor muydu? Osmanlı aydını masasına koyduğu Arapça sözlüklerden bulduğu sözcüklerle Farsça kurallara göre böyle yüzlerce tamlama (terkip) uydurmuş. Ben dil tartışmalarında uydurma sözünü sevmem ama bunlar gerçekten uydurmadır. Böyle uydurma sözler ya da galatlar Osmanlıcada çoktur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bardağın köpüren kısmı 12 Kasım 2024 | 174 Okunma Söz konusu Türkçeyse gerisi teferruat 22 Ekim 2024 | 164 Okunma Anılar, düşler, düşünceler 03 Eylül 2024 | 107 Okunma Bir güreş kurultayı düzenlenmeli 20 Ağustos 2024 | 227 Okunma Şirin Payzın’dan çok şirin cümleler 06 Ağustos 2024 | 595 Okunma