Kemal Ateş Aydınlık Gazetesi

Kılıçdaroğlu’nun videosundaki kitap

Dil, bir ulusun yaşamında, var oluşunda çok önemlidir; bilimin, bilginin, kültürün hem aracı, hem taşıyıcısıdır. Bireyler arasındaki en güçlü bağdır,  ulusun, devletin...

08 Kasım 2022 | 238 okunma

Dil, bir ulusun yaşamında, var oluşunda çok önemlidir; bilimin, bilginin, kültürün hem aracı, hem taşıyıcısıdır. Bireyler arasındaki en güçlü bağdır,  ulusun, devletin çimentosudur. Bu gerçeği gören belki de ilk devlet adamımızdır Atatürk.

Atatürk vasiyetinde mal varlığının önemli bir bölümünü bu işler için ayırdı. Türk Dil Kurumu (TDK)’yi kurdu, cebinden para vererek bu kuruma destek oldu.

En büyük derdi Türkçenin gerçek zenginliğinin ortaya çıkmasıydı. Dilimizin çok ihmal edildiğini, baskıya uğradığını, sahiplenilmediğini biliyordu. TDK kurulduktan sonra 10 ciltlik Derleme Sözlüğü, 8 ciltlik Tarama Sözlüğü uzun yılların emeğiyle yayınlandı. Türkçe sözlükler hızla büyüdü, ölçünlü dilin sözlükleri bu gün sekiz on cildi bulabiliyor. Diğer sözlükleri de eklediğinizde muazzam bir sözvarlığı ortaya çıkıyor. 1920’li yıllarda Türkçenin sözvarlığı 20 bin civarındayken, bu gün 200 binden söz edebiliyoruz.

Aslında bu yazımda Türkçenin zenginliğine yetişemeyen, ulaşamayan uzmanlardan, Türkçenin gerisinde kalan sözlüklerden söz edecektim gene. Yaza yaza bitiremediğim bir konudur bu, Saklı Sözlük’ü bunun için yazdım. Sözlüklere girmeyen halk dilinden Türkçe sözcükler sıralayacaktım bu yazımda.

Araya Mahir Ünal Bey girdi.

Sayın Mahir Ünal, doksan yıldan beri çiğnenen sakızı bir daha çiğnedi. Hem de herkesin, “Yaşasın Cumhuriyet!..” diye bağırmaya hazırlandığı günlerde Cumhuriyet karşıtı sözler etti. Beyefendiye çok da kızmıyorum, Cumhuriyet devrimleriyle ilgili yıllardan beri yinelenir bunlar. Neyse ki önce kendi partisinden tepki gördü, görevden alındı. Darısı Atatürk’e “kefere” diyenlere, “Atatürk” sözünden hoşlanmayanlara…  Beni asıl üzen muhalefetin iktidarla gericilik yarışına girmesi. Bu yarışın sonu yoktur, bu yarış görüldüğü gibi kendi diline düşmanlığa dek gider.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Amasya günlerim 28 Ocak 2025 | 210 Okunma Köylü Osmanlıcası 14 Ocak 2025 | 276 Okunma De mi ki 07 Ocak 2025 | 186 Okunma Kenan Evren nasıl kainat oldu 24 Aralık 2024 | 276 Okunma Geçmişteki dil mezarlığında Arap alfabesinin payı 10 Aralık 2024 | 267 Okunma