Yaklaşık on-on üç yıldan beri Ahmet Bilek üzerine önce
gazetelerde, dergilerde yazdım, sonra “Olimpiyat Kürsüsünde Bir Köy
Enstitülü” başlığıyla çok farklı yerlerde konferanslar verdim. Köy
enstitülerinden yetişen bu ilk ve tek olimpiyat şampiyonu
vesilesiyle güreş sporunun hiç konuşulmadığı, yazılmadığı yerlerde
ata sporumuzu konuştuk, yazdık. Cumhuriyet gazetesinin eki Bilim
Teknik, Bilim ve Ütopya, Varlık dergisi, Sincan İstasyonu gibi
şimdiye değin sayfalarında tek bir satır güreşe yer vermemiş olan
yayın organlarında Ahmet Bilek’in yaşamöyküsü etrafında köy
enstitülerini ve güreşi yazdım. Başta TRT olmak üzere Halk TV,
Ulusal Kanal, Kanal B gibi televizyon kanallarında köy
enstitülerini ve Ahmet Bilek’in şampiyonluk öyküsünü anlattık.
Ahmet Bilek’in başarı öyküsü, Mülkiyeliler Birliği’nde, Köy
Enstitüleri Vakfı’nda, Ulusal Eğitim Derneğinde, Beden Eğitimi
Öğretmenleri derneğinde çok farklı kesimlerden gelen katılımcıların
ilgisini çekti.
Dinleyenlerden en çok işittiğim söz şuydu:
“Biz köy enstitülerinden bir de olimpiyat şampiyonu yetiştiğini
bilmiyorduk!..”
En çok da köy enstitüsü mezunlarından duydum bu sözü.
“Olimpiyat Kürsüsünde Bir Köy Enstitülü” başlığıyla verdiğim bu
konferanslarda farklı kesimlerden...