Sakın ola F.Bahçe’nin Ersun Yanal’la müthiş bir ivme kazanacağını sanmayalım. Erzurum gibi ligin kadro olarak en fukara takımı bile puanla döndü…
F.Bahçe’nin eleman kalitesi ve de Ersun Yanal’ın gelişiyle gaza gelecek seyircisi tartışmasız sarı-lacivertli takımı favori olarak kâğıt üzerine koyuyordu. Buna karşılık Erzurumspor için de bir gerçek vardı o da iki-üç oyuncusu dışında Süper Lig’e uygun olamayacak bir futbolcu topluluğu idi. Benim bu peşin yorumlarım, maçın ilk yarısında karşımıza ezilen bir Erzurumspor, ezen ama rakibinin ceza alanında duran toplar ve onların bitirildiği anlar kadar ustalık gösteremeyen bir F.Bahçe vardı. Isla’nın ve Valbuena’nın ortaları, Erzurumspor savunma kalitesizliği ve de kafaları vuranların ustalıklarıyla skor tabelasını F.Bahçe adına zenginleştirdi. F.Bahçe bu yarıda istediği gibi hücuma çıktı, istediği gibi pas yapıp yön değiştirebildi ve özellikle de Valbuena’nın nefesi yetebildiği sürece rakibinin hemen hemen bütün organizasyonlarını bozabildi. Ya maçın ikinci devresi? Mehmet Özdilek gibi artık deneyimli hocalarımız arasına girmiş bir isim İbrahim ile Emrah’ı kenarda oturtmanın ne kadar büyük bir hata olduğunu görmesiyle başladı diyebiliriz. Çünkü onların yerine oynayan oyuncular hatta savunmadaki Tolga ve Lokman gerçekten de Süper Lig seviyesinde olmak şöyle dursun ancak bir alt ligde bile yer bulabilecek isimlerdi. Erzurumspor gerçeklerden ayrılmayalım; bu ligin kadro olarak en fukara takımıdır. F.Bahçe mi? Ersun Yanal’la sakın ola ki müthiş bir ivme kazanacağını sanmayalım. F.Bahçe’deki değişiklikler içinde anlam veremediğim Valbuena’nın oyundan alınıp Barış’ın yerine konuluşuydu. S...