Maçın skorunu ve futbolunu
bir kenara bırakarak en çok konuşulacak mesele Valbuena’nın
G.Saray maçından sonra bu maçı da F.Bahçe’ye çevirişi
olacaktır
F.Bahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde
grubunda eskilerin ünlü ama şimdinin palavra takımı Anderlecht’i bu
defa elini kolunu sallayarak rahat rahat yenip bence gruptan çıkma
vizesini aldı.
Koeman’ın bu oyuna da dörtlü
forvetli yani çift santrforla çıkışını yadırgamadım desem yalan
olur. Çünkü Anderlecht takımı sadece orta sahasında savunmadan
çıkan, kenar adamlarıyla da halı saha yazlık takımı pası yapabilen
bir takımdı. Oranın F.Bahçeli oyuncular tarafından doldurulamayışı,
onların bu ucuz özelliklerini sahnelemelerine yardımcı oldu. Ama ne
var ki bizim rahmetli Beşiktaşlı Arap Yusuf’u bile tonla paraya
transfer etmek isteyen o Anderlect değil, hiç forveti olmayan bir
Belçika takımı vardı. Hele hele ilk maçta iki piyango gol atan
Baccali yüzünden on kişi oynayan Belçika takımı şayet orta alanın
organizasyonda zengin bir F.Bahçe ile karşılaşsaydı skor tabelasını
yöneten arkadaş fazla mesaiyi hak ederdi.
Tabii maçın skorunu ve futbolunu
bir kenara bırakarak en çok konuşulacak mesele Valbuena’nın G.Saray
maçından sonra bu maçı da F.Bahçe’ye çevirişi olacaktır. Bu oyuncu,
ünlü teknik direktör Cocu (!) tarafından altın makas listesinin baş
ismi olmuştu. Tabii ki savunmasına yardımdaki zaafları, bazen
gereksiz çalımla kaptırdığı toplar, alacağı notları düşürüyordu ama
günümüz F.Bahçe kadrosunda da ondan başka “ne futbolcu yahu”
diyeceğimiz futbolcu da yoktu.
Tabii ki yukarıda da değindiğim
gibi yazlık halı saha takımı indirildi. Ama şunu da hemen
belirteyim, hani iş bittikten sonra herkes yazıp söylüyor da,
Alanya maçı böyle bir kurgu ve böyle bir oyun anlayışıyla sıkıntılı
olur. Bu oyunun skoru Koeman’ın vizesinin yenilenmesini
sağlayabilir.
Maçın adamı:
Valbuena