Ligin dibinde kriz yaşayan F.Bahçe, kâğıt üzerinde zorlu gibi
gözüken Bursa deplasmanından da kazançlı dönemedi.
Neden mi?
Çünkü F.Bahçe’nin Ayew’li hücum hattı sadece Dirar’ın gayretleriyle
ve de zaman zaman Ekici’nin öne çıkardığı Isla’nın katıldığı
hücumlarla var olur gibi gözüktü. 1-0 öne geçildikten sonra,
Valbuena’nın hâlâ kulübede kalışı hangi teknik adam ustalığıyla
bağdaşır bunu anlamak mümkün değildi. Soldado da attığı şık golün
ötesinde öyle pek rakip dağıtacak; organizasyon bozacak hamleleri
yapamadı. Orta alanda zaten Jailson’un ne yaptığı çözülmesi zor bir
problem olarak dururken Topal neredeyse tek başına var olma savaşı
verdi. Savunmada topu oyuna sokma becerisi kim gösterdi diye
sorarsanız, sadece Skrtel’in iyi bir kesici olarak göz doldurduğunu
söyleyebiliriz.
Bursaspor’a baktığımızda ise forveti olmayan, orta sahada çarpışan,
zaman zaman da fena toplar taşımayan ancak ne var ki savunmasında
Chedjou’nun dışında dengeli oynayabilen oyuncusu yoktu.
Bu arada Samet Hoca’nın ikinci yarıda sağ kanada aldığı oyuncuyu
neden ilk yarıda oynatmadığı da sorgulanması gereken yanlışlardan
biriydi. Tabii F.Bahçe’ye dönersek Ekici’nin 60’ta oyundan alınışı
belki yorulma feryadının karşılığı idi ama Valbuena’nın oyuna
girişi bunun yanında doğruyken Ayew’in hâlâ oyunda kalışı yeni bir
Cocu faciasıdır bana göre.
Şöyle bir toparlarsak; Bursaspor’un kısıtlı kadrosu F.Bahçe’nin iyi
yönetilemeyen kadrosuna karşılık son dakikada da olsa beraberliği
kurtardı.
Bir sorum olacak; acaba Sadık’ta ne buldunuz? Öyle ya F.Bahçe’nin
büyük yönetiminin büyük transfer manevrası onun üzerinde değil
miydi?
MAÇIN ADAMI: Lima