F.Bahçe’nin Hollandalı teknik direktörünün Malatya’da papatya
falının hangi türüyle kadro çıkaracağını doğrusu merak ediyorduk.
Çünkü bu maça kadar hep böyle yaptı. Bu defa Mehmet Ekici santrfor
arkasıydı, yeni transfer Slimani ilk on birdeydi, Ayew de
kanatlardan birinde. Topal ile Souza’nın yıllardır sürdürdükleri
ikili görev, spor medyamızın büyük bilginlerine rağmen bence doğru
olarak sahnedeydi. Y. Malatyaspor ise ligdeki ilk oyununda
deplasman galibiyeti kazanmış ama bunu kadrosunun kalitesiyle mi
yapmıştı yoksa rakibinin zafiyetinden mi, bir merak konusu da buydu
benim için.
Oyun başlayıp dakikalar ilerledikçe Y. Malatyaspor’da 70. dakikada
golü yaptıran Guilherme ile atan Aleksic’in dışında bende iyi takım
oluşturulmuş fikri uyanmadı. Hele hele Adem’in kadroda
oluşuyla.
Fenerbahçe hem Ayew ile hem Slimani ile hem de Ekici ile nasıl pas
alışverişi yapacak, arkadan kopup gelen beklerle nasıl bir diyalog
kuracak ben bunun hesabının Cocu tarafından yapıldığına
inanmıyorum.
Futbol, bir takım oyundur. Oyuncuların belli bir zaman içinde
birbirlerini tanımaları, en azından birbirlerine oyun içinde
seslenip uyarmaları zaman işidir. Belli ki Cocu’nun bundan haberi
yok. Y. Malatyaspor yukarıda isimlerini saydığım oyuncuları ve de
biraz da sağdan zaman zaman kopup gelen siyahî oyuncusu Sincere ile
bazı tehditkâr ataklar yapmadı değil.
Y. Malatya’nın attığı şık golden sonra Cocu’nun yaptığı
değişiklikler de dikkat çekiciydi. Valbuena önce Ekici görevine
soyundu, sonra Alper, Barış’ı kulübeye attı, Elif de Şener’in
yerine oyuna girdi. Keşke yarın bir diyalogda bulunabilsek de
Çocu’dan bunun sihrini öğrenebilsek.
Bu maç bir deplasman oyunuydu F.Bahçe için. Tamam da, ev sahibi ne
oyunu domine edebilen özelliklere sahipti ne de çok sağlıklı
kontraya çıkabilen taraftı. Ama yıllardır lig için özel maçlarla
karşılaştırıldığında hepsi yalan, bu sahi diye yazıp söylemiştim.
MAÇIN ADAMI: Guilherme ...