Bizim Cahit bu Karabükspor-F.Bahçe maçıyla ilgili beni arayıp da
yazı istediğini söyleyince tabii ki ‘tamam’ dedim ama telefonu
kapattıktan sonra da ‘Keşke beni Nazi kampında fırına atsaydın
Cahit yahu’ demeden de geçemedim.
Bu maç, sokaktan geçen kime sorsanız, hangi takımın sempatizanı
olursa olsun rahatlıkla “F.Bahçe, G.Saray ile olan averaj farkını
kapatır” derdi. Zaten öyle de oldu. Benim bu maçın teknik yorumuyla
ilgili söyleyebileceğim sadece bir iki cümle var; F.Bahçe’nin çift
santrforlu düzeni sebebiyle acemiler mangası Karabükspor’un orta
alandan bayağı iyi oyuna çıkışıdır. Ama buna karşılık F.Bahçe’nin
attıkça gevşemediği, kaptığı toplarla hırslı biçimde hücumu
düşündüğünün de altını kalın bir çizgiyle çizelim. Yani o ki,
‘F.Bahçe aradaki averaj farkını kapatır, Göztepe’nin kıyağını
beklerim’ diyordu. Karabükspor’da Kage diye bir siyahi oyuncu
vardı. Nasıl olsa bu takım düştü, devam edenlere tavsiye
ederim.
Bu arada Aykut Kocaman’dan söz etmeden geçemeyeceğim. Ben hayatımda
böyle kalıpçı bir antrenöre rastlamadım. Yine oyuncu
değişikliklerinde öndeki üçlü aynen değişip, yenileri girdi. Tabii
bir-iki cümle de Hüseyin Göçek’e yazmak lazım. Bir F.Bahçe-G.Saray
maçında serbest vuruştaki yerini eleştirdiğimde, kendisinin bizim
Ömer Faruk’a gelip ‘Çok haklıymış’ dediğini unutamam. Ama Sayın
Göçek oyun 1-0 iken o penaltıyı nasıl vermedi Karabük lehine?
Versen ne olurdu ki? Fener yine bir bu kadar atardı. Ama anlaşılan
o ki, senin göğsündeki kokart henüz tam olgunlaşmamış.
Yazıyı bağlayalım der Cahit şimdi… Bağlayalım tabii.
Göztepe-G.Saray maçında neler olmaz ki neler… Ünal Karaman kardeşim
bu kadroyla bu takımı nasıl geri döndürür? Bir de Abdullah Avcı’ya
acaba üçlü puan cetveli avantajı döner mi? MAÇIN
ADAMI: Fernandao ...