atv’nin yıllardır süregelen yukarıdaki başlıkta adı geçen yarışması hâlâ aynı forsu ile devam ediyor. Bendeniz de kaçırmamaya özen göstererek izliyorum. Ancak ne var ki yakında vazgeçme kararı alabilirim. Neden mi? Bir veya birden fazla üniversite bitirmiş, göğsünde önemli rozetler taşıyan, önemli iş-güç sahipleri 500 liralık sorularda bile seyirciye başvuruyor. Bu nasıl mı oluyor? Şundan; özellikle son 30-35 yılda benim ülkemde çok ciddi bir genel kültür fukaralığı ortaya çıkmıştır. Acaba zengin televizyon yayıncılığı aile içi sohbetlere son verdiğinden mi?
Ali Bey sen nasıl başkansın öyle?
Salı günü Saracoğlu Stadı’nda Ersun Yanal’ın sözleşme töreni vardı.
Şöyle göz ucuyla bir bakayım dedim. Bakmaz olaydım! Ali Koç bey
diyorlar ki “Gerekirse Avrupa Kupalarına katılmayız. Ama iyi ve
uzun yıllar yaşayacak bir takımla şampiyon oluruz.” Yani çuvalla
parayı sokağa atıp Finansal Fair Play’i falan tanımayız demek
istediler. Yazıklar olsun! 110 yıllık ezelî rakibiniz hem UEFA
Kupası’nı, hem de Süper Kupa’yı kazanarak tarih yazacak, siz ise
yerli mallarla övüneceksiniz?
İslam Çupi’den Ali Koç’a...
Yukarıdaki satırlardan sonra şimdikileri yazmak şart oldu. Rahmetli
İslam Çupi’nin şu anki Fenerbahçe Stadı’nın basın tribününde
malum satırları yer almaktadır. Ancak aynı İslam Ağabey vefatından
çok kısa bir süre önce şu satırları da yazmıştı Ali Bey...
“Türkiye’de bütün şampiyonluk rekorları elinden uçmuştur. Ne
kalmıştır isminden başka bu vatanda... Başka takımlar UEFA
Kupası’nı, Süper Kupa’yı müzelerine götürmüş iken yerli tenekelerle
çocuğu nasıl Fenerbahçeli yaparsınız?”
Acaba Avcı ve ekibine geri kalmak mı uyar?
Sorunun cevabını özellikle araştırmacı arkadaşlar bulmaya
çalışsınlar. Başakşehir’in şampiyon olabilmesi için sanki son
haftaya iki puan geriden gelip üsttekini yenmesi ve onun
yenilmesini beklemesi gerekiyor gibi... Çünkü özellikle bizim ligde
öyle bir stresi taşımak zordur. Ama bir de seyircinin olmayışı ile
basında yeteri kadar büyük gösterilmemek avantajı da var... Ne
dersiniz?
G.Saray’ın aklı başına geldi mi?
Galatasaray, Başakşehir maçında ilk yarı çok eski yılların büyük
oyunlarından biriyle geçti. Topluca gitti, topluca geldi. Rakibine
yakın oynadı. Zaten ilk yarı faullerdeki ciddi farklılık da bunu
söylüyor. İkinci yarı ise daha küçük bir alanda oynayarak dinlenip
saldırdılar. Tabii ki Rodrigues’in çıkmasıyla ve özellikle bu
değişiklik yüzünden Feghouli’nin kenara geçişi de etkiyi azaltan
faktör oldu.
Siz kör ve sağır mısınız?
TBMM’nin cumartesi günkü yayınına şöyle bir bakayım dedim. O da ne?
Dört adet CHP’li kadın milletvekili Ulaştırma Bakanı’na öyle
sorular yönettiler ki, sormayınız. Hele hele Ulaştırma Bakanı’na
olur mu? Hanımlar, hanımlar; siz eskiden İstanbul’dan İzmir’e
otomobille kaç saatte giderdiniz? Acaba bu ülkede bugünkü iktidar
işbaşına geldikten sonra kaç havalimanı hizmete açılmıştır? En
iyisi siz kafanızı kumdan çıkarınız!
Pardon unutuyordum be; Şimdiki adı 15 Temmuz olan köprüye de karşı
çıkmış, sonra da utanmadan üstünden geçmekte yarış etmiştiniz.